Tuncay,  Teknoloji ve astronomi Üniversitesinde okumaktadır. Okulun  futbol turnuvasında Tuncay, kazayla rakip takım kaptanı Faruk’un ayağının kırılmasına sebep olur. Tuncay,Faruk’u hastaneye ziyarete giderken Aslı ve Selçuk’unda bulunduğu  araba kaza geçirir. Araştırmalar sonunda arabada kimsenin olmadığı anlaşılır ama aslında iş bildikleri gibi değildir. Kaza sonrasında  gelecekten iki çocuk gelerek onları 2470 yılına götürür. Orada hepsi de anlarlar ki; aslında normal hayatlarında böyle bir kaza yoktur, bu kazanın sebebi, yine gelecekten gelerek intikam almak isteyen Faruk’tur. Orada tedavileri yapılır ve kaza  yerine yani arabanın içine geri dönerler. Bir anda yaralıların ortaya çıkması herkesi şaşırtır. Hastanede yapılan incelemeye göre, üçünün de mükemmel operasyonlar geçirmiş olduğu anlaşılır. Selçuk’un anlattığı rüya ise Murat’ı iyice şoka sokmuştur. Kazadan altı ay sonra Tuncay ve arkadaşları okullarını en iyi derece ile bitirirler. Tuncay, arkadaşları ile bir araya gelerek uzay gemisi projesini anlatır  ve arkadaşları tarafından da onay alır. Yapılan görüşme sonucunda geminin adının UMUT 1 olmasına karar verilmiştir. Proje tamamlanır. Türkiye Bilim Kurulu ve Hükümet tarafından da onaylanır. Çalışmalar hızla devam etmektedir. 3 Yıl sonra … yıl 29 Ekim 2173 ……

7.BÖLÜM

      Çok büyük bir kalabalık vardı. Herkes heyecanlı idi. “ Acaba ne olacak “ “Bir aksilik olur mu acaba” “Bunca insana yazık olmaz inşallah “ “Başaracağız, başaracağız “”Hiç ümidim yok “ “Bu kadar büyük bir gemiyi kaldırmak imkansız “ diye insanlar aralarında konuşuyorlardı. “ Bakın sunucu kürsüye çıktı. “ “Hadi hayırlısı bakalım ne olacak “ Sunucu:

__ Sayın devlet başkanları, Sayın cumhurbaşkanlarım, sayın başbakanlarım, sayın bakanlar, büyük elçiler, değerli misafirler, bu gemiye emeği geçenler ve sayın yolcular tüm Türkiye ve tüm dünya hoş geldiniz. Ve Sayın Atam, cumhuriyetimizin ilanının 250. yıldönümünde memleketimizin şahlanışını, teknolojide çığır açışını görmeni o kadar arzulardım ki; ama eminim sen de şu anda aramızdasın, evet değerli konuklar hepinizi önce istiklal marşına sonra da saygı duruşuna davet ediyorum.

      İstiklal marşı ve saygı duruşu yapıldı. Sunucu tekrar konuşmaya başladı.

__ Teşekkürler; şimdi konuşma yapmak üzere cumhur başkanımız sayın Zafer Elmas’ı davet ediyorum. Kalabalık büyük bir coşkuyla alkışlıyordu. Cumhurbaşkanı kürsüye geldi. Sonra “Değerli misafirler, bu gün çok büyük bir gün; Fikir, emek, barış bizim,  Atatürk’ün hayal ettiği bu güzellik bu Umut bizim; herkesi tebrik ediyorum. Bu güzel günde bu heyecanı yaşatanları kutluyorum. Dilerim ki bir aksilik çıkmadan Umudumuz Umut olsun…. Alkışlar tekrar yükseldi. Sunucu:

__ Teşekkür ediyoruz. Şimdi de projenin sahibi, geminin kaptanı Tuncay Zafer’i kürsüye davet diyorum. Alkış sesleri tekrar yükseldi .Bir süre sonra Tuncay kürsüye çıktı. Sonra “Değerli misafirler, hoş geldiniz. Bu gün çok önemli idi benim için, Cumhuriyetimizin 250. kuruluş yıldönümünde uzaya açılıp yolculuklar yapmak için  Atamızın arzuladığı hedeflere ulaşmak için çalıştık ve başardık; Eminim bizden sonra da daha güzel çalışmalar yapılacaktır nasıl bizden öncekiler bize bu fırsatı sunmuşlarsa bizde gelecek nesillerin önünü açacağız. Değerli misafirler, bu yolculuk uzun sürecektir. Döndüğümüzde bizler yada sizler olmayabilirsiniz Ama hep kalplerimiz beraber olacaktır. Biz bu proje ile bilimde çığır açtık ama yanında da dünya barışını sağladık. Herkese, her devlete her şirkete her şahsa ayrı ayrı teşekkür ederim. Sözlerimi Atatürk’ün iki güzel sözü ile bitirmek istiyorum. İlki “yurtta sulh cihanda sulh “diğeri “ İstikbal göklerdedir. “ teşekkür ediyorum. Meydanı dolduranlar, televizyon başındakiler, herkes ayakta alkışlıyorlar ve ağlıyorlardı. “Türkiye Türkiye “ sesleri  yükseliyordu. İnsanlar kendi aralarında konuşuyorlardı. “Atalarımız çok sıkıntılar çekti bize bu vatanı emanet ettiler. Şimdi rahat uyusunlar “ “Atam rahat uyu “ “Türkiye Türkiye “ Sunucu:

__ Evet kaptan, yolcularınız ve personeliniz gemide sizi bekliyorlar. Sizi de gemiye alıyoruz ve merakla, heyecanla umut 1’in havalanmasını bekliyoruz dedi. Tuncay alkışlarla gemiye giden araca bindi. Faruk Televizyon başında bu töreni izliyordu. Öfkeyle “ Bende bir gün sana hesap sormasam bana da Faruk demesinler “diye haykırarak elindeki bardağı televizyona fırlattı. Birden “güümm “diye bir ses yankılandı. Sonra “Allah kahretsin , Allah kahretsin televizyon “diye bağırdı. Bu esnada sunucu :

__ Sevgili misafirler, bir süre sonra geminin havalanmasını birlikte izleyeceğiz. Hepimizde heyecanlıyız. Az sonra bir uzay yolculuğu başlayacak Hem de yirmibeşbin kişiyle; dileriz bir aksilik olmaz. Bu esnada gemide kalkış hazırlıkları hızlanmıştı. Tuncay :

­­­­__ Murat, bütün yolcu ve personelin emniyet yataklarında olduklarına emin olun dedi. Murat:

__ Anlaşıldı kaptan diye karşılık verdi. Tuncay:

__ Bizde emniyet koltuklarına bağlanalım dedi. Personelden biri:

__ Kaptan geri sayım başlıyor diye uyardı. Sunucu:

__ Şu an geri sayım başladı. diye anons etti. Tüm dünya nefesini tutmuş bu anı izliyordu. Personel:

__ 10,9,8 Sunucu:

__ 10,9,8 Personel:

__ 7,6,5,4 Sunucu:

__7,6,5,4 Personel:

__ 3,2,1,0 Tuncay:

__ Ateeeş! Bir anda olağanüstü bir gürültü koptu. Sunucu:

__ 3,2,1,0 Ateeeş! Aman Tanrım ! Aman Tanrım bu ne görüntü böyle, muhteşem bir şey bu ! Sanki dev bir göktaşı, muhteşem, muhteşem diye haykırıyordu. Tüm dünya alkışlıyor. Herkes sevinç gözyaşları döküyordu.

“ Oh! Nihayet nihayet”

“ Başardık ,başardık işte “

“Heyyy “

“ Türkiye Türkiye “

“Elveda Umut 1 “ ve Umut 1 uzun bir süreden sonra gökyüzünde yavaş yavaş kaybolmaya başladı. Tuncay:

__ Burası Umut 1, Atmosferden çıktık. Motorları çalıştırıyorum. Bütün motorlar tam yol ileri dedi. Sonra “Dünya heyy güzel dünya elveda heyy güzel vatanım Türkiyem elveda, elveda insanlar diye mırıldandı. Sonra personelden birine dönerek” Gemi anonsunu açın “dedi. Personel “Anlaşıldı kaptan “diye yanıt verdi. Tuncay:

__ Ben kaptan Tuncay, bütün yolcular ve personel emniyet yataklarından çıkabilir yolculuk başladı diye anons etti. Gemide “Heyy yaşasın “diye sesler yankılandı. Bu esnada diğer devlet başkanları sırayla cumhurbaşkanını ve başbakanı tebrik ediyordu.

“ Tebrikler cumhurbaşkanım büyük bir başarıydı “

“Sağ olun destekleriniz için “

“ Tebrikler harikaydı “

“Sağ olun hepimizin başarısı “

“ Tebrikler sayın başbakan “

“ Tebrikler “ Tuncay :

__ Rotamız, Merkür gezegeni tam yol ileri “diye ilk emirlerinden birini verdi. Bu esnada Selçuk  ve Aslı içeri girdi. Murat’a :

__ Harika Murat abi harika bir gemi bu ama sanki bir yerde gördüm ben burayı fakat hatırlayamıyorum dedi. Murat:

__ Filmlerde görmüşsündür evlat  diye karşılık verdi. Aslı :

__ Rüyanda görmüşsündür belki diye takıldı. Selçuk:

__Dur bakayım, evet gerçekten rüyamda gördüm. Murat abi sana anlatmıştım ya  bundan üç dört sene önce dayımla beraber kaza geçirdiğimizde, hatırladın mı? İşte bu gemi aynı o gün rüyamda gördüğüm gemi ; inanmazsanız bu gemiyi size ben gezdirebilirim dedi. Murat:

__ Olmaz öyle şey tabii gezdin gemiyi şimdi bize numara çekiyorsun diye karşılık verdi. Selçuk:

__ İnan değil  rüyamda gördüğüm geminin aynısı bu diye ısrar etti. Tuncay:

__ Tamam Selçuk, bırak çeneyi de ablanla odanıza gidin diye araya girdi. Murat:

__ Şu yıldızlara şu görüntüye bak harika değil mi? Samanyolu, galaksi mükemmel dedi. Tuncay:

__Hayallerimiz gerçek oldu. Annem neler hissediyordur acaba şimdi diye mırıldandı. Murat:

__ O çok mutlu, çünkü sen mutlusun dedi. Personelden biri:

__ Kaptan dünya ile irtibatımız kesildi diye uyardı. Tuncay:

__ Nasıl olur henüz çok erken, yeniden deneyin diye karşılık verdi. Personel:

__ Deniyoruz efendim ama olumsuz dedi. Diğer bir personel:

__ Kaptan, kaptan rotadan çıkıyoruz diye seslendi. Tuncay:

__ Murat, Çiğdem neler oluyor diye bağırdı. Çiğdem:

__ Gemide her şey yolunda fakat bir güç bizi hızla kendine çekiyor diye karşılık verdi. Tuncay:

__ Yedek motorları çalıştırın diye seslendi. Murat:

__ Dostum aşırı yüklenmeye maruz kalabiliriz dedi. Tuncay tekrar:

__ Motorları çalıştırmamız lazım başka türlü bu çekimden kurtulamayız dedi. Personel:

__ Motorlar tam güç çalıştı kaptan diye uyardı. Tuncay:

__ Tam yol ileri dedi. Personel:

__ Faydası yok kaptan, hızla çekiliyoruz dedi. Murat:

__ Tuncay, motorları kapatmalıyız diye uyardı. Tuncay:

__ Ne yapalım yani kurbanlık gibi bekleyeceğiz mi? dedi.  Murat:

__ Yapacak bir şey yok bekleyeceğiz  ve göreceğiz bakalım başımıza neler gelecek diye karşılık verdi. Tuncay:

__Haklısın motorlar stop, koruyucu kalkanları açın başka bir tehlikeye karşı hiç olmazsa gemiyi koruyalım dedi. Sonra :

__ Bütün güvenlik ekipleri yerlerini alsınlar, pilotlarımız hazır beklesinler diye uyardı. Personel:

__Kaptan, çekim hızı arttı diye seslendi. Tuncay:
__ Pekala anonsu açın dedi. Personel :

__ Açık kaptan diye karşılık verdi. Tuncay:

__ Sayın Umut1 yolcuları, şu an bir çekim kuvvetine girdik nereye gittiğimizi ne ile karşılaşacağımızı bilememekteyiz. Bütün  yolcular ikinci bir anonsa kadar emniyet kemerlerini bağlayıp beklesinler diye anons etti. Personel:

__ Kaptan, kaptan 300 ışık yılı uzaklıkta bir gezegene doğru çekiliyoruz dedi. Tuncay:

__ Bu gezegende nereden çıktı böyle diye seslendi. Personel:

__ Kaptan, bilemiyorum az öncesine kadar böyle bir görüntü yoktu. Üstelik böyle bir gezegene kayıtlarımızda da rastlanmamakta dedi. Tuncay:

__ Merkür’ün neresine düşüyor bu gezegen ?diye sordu. Personel:

__ 385 milyem sağına diye yanıt verdi. Tuncay:

__ Evet çok ilginç, peki ne kadar süre sonra gezegende olacağız? diye sordu. Personel:

_ Yaklaşık on dakika sonra diye yanıt verdi. Murat:

__ Ne yapmayı düşünüyorsun? diye sordu. Tuncay:

__ Bilemiyorum galiba sadece bekleyeceğiz diye yanıt verdi. Sonra:

__ Gezegende hayat var mı? Araştıralım dedi. Murat:

__ Oraya mı ineceğiz? diye sordu. Tuncay:

__ Biz inmek istemesek de indirecekler zaten diye yanıt verdi. Murat:

__ İyi de bu çekim alanına sahip gezegenden tekrar kalkış yapmamız mümkün olacak mı ?diye sordu. Tuncay:

__ Bilemiyorum dostum zaten ne ile karşılaşacağımız belli değil ki belki de hiç kalkamayacağız dedi. Personel:

__Gezegenin atmosferine girdik kaptan diye uyardı. Tuncay :

__ 1 No’lu motoru çalıştırın inişte gerekecek dedi. Personel:

__ Kaptan, gezegende oksijen namına bir şey yok diye uyardı. Tuncay:

__ Anonsu açın diye selendi. Personel:

__ Açık kaptan diye karşılık verdi. Tuncay:

__ Sayın yolcular, az sonra çekim alanına girdiğimiz gezegene iniş yapacağız kesinlikle kemerlerinizi açmayın ve odalarınızın kapıları da kesinlikle kapalı olsun diye anons yaptı Sonra:

__ Çıkışa 100 e yakın koruma görevlisi istiyorum dedi. Personel:

__ Anlaşıldı kaptan diye karşılık verdi.. Bir başka personel:

__ Kaptan iniş son 30 saniye diye uyardı. Tuncay :

__ Kemerlerinizi bağlayın diye seslendi. Personel :

__ Kaptan, iniş tamam diye dedi. Tuncay:

__ Güzel yumuşak bir iniş oldu dedi. Sonra:

__Beş adet oksijen maskesi getirin lütfen dedi. Personel kimler çıkacak kaptan diye sordu. Tuncay:

__ Murat, ben, Esat iki de görevli diye yanıt verdi. Personel anlaşıldı kaptan dedi. Esat:

__ Ben de geleyim değil mi diye sordu ürkek bir şekilde Murat:

__ Ne o korktun mu? diye sordu. Esat:

__ Yok canım hani değişik bir ortama alışabilmem zor oluyor da dedi. Murat:

__ Hıı tabii dedi. Bu esnada Selçuk koşarak geldi. “Dayı bende gelebilir miyim? “dedi. Tuncay:

__ Senin ne işin var burada diye azarladı. Bu esnada koşarak Aslı geldi. “Durduramadım dayı “diye sitem etti. Tuncay, Selçuk’u karşısına alarak :

__ Bak Selçuk artık çocuk değilsin bak ondört yaşına girdin bundan böyle daha dikkatli olman gerek diye ikaz etti. Selçuk başını öne eğmişti. “Haklısın dayı” dedi. Tuncay:

__ O zaman şimdi odanıza gidiyorsunuz dedi. Selçuk:

__ Peki dayı diye karşılık verdi. Bu esnada Elif:

__ Tuncay  bende gelmek istiyorum dedi. Tuncay:

__ Lütfen sen de çocuklaşma burada kal ve bizimle haberleşmeyi kesmeyin dedi. Elif:

__ İyi tamam ya, ne yaparsan yap diye kızdı. Beşi birden dışarı çıktılar. Tuncay:

__ Ne oluyor bu kıza ya diye mırıldandı. Murat:

__ Galiba aşk diye karşılık verdi. Tuncay:

__ Aman dostum saçmalama dedi. Murat:

__ Bırak numarayı sende onu seviyorsun dedi. Tuncay:

__ Evet ama Murat:

__Aması maması yok, siz birbirinizi seviyorsunuz ve en kısa sürede evlenmelisiniz dedi. Tuncay sadece sustu. Sonra “Murat, şu tarafa doğru gidelim “dedi. Vericiler açık olması nedeniyle gemi personeli bu konuşmaları duymuştu. Yeşim:

__ Elif düğün ne zaman diye takıldı. Elif’in yüzü kızardı. Çiğdem:

__ Canıım utandı dedi. Bu esnada Tuncay’dan anons geldi. “Umut1 Umut 1 ben kaptan Tuncay duyuyor musunuz “dedi. Elif  “evet duyuyoruz hep duyduk zaten “dedi. Tuncay anlamıştı. Yeşim “evet kaptan duyduk “dedi. Çiğdem “e hayırlı olsun “dedi. Tuncay iyice köşeye sıkışmıştı. “sesinizi alamıyorum sanırım hatta bir problem var “diyerek vericiyi kapattı. Çiğdem “kaptan, kaptan “diye seslendi. Sonra “O ‘da utandı “dedi kendi kendine;  Tam bu esnada karşılarında üç tane yaratık belirdi.  Murat “Aman Tanrım “diye mırıldandı. Tuncay vericiyi az önce kapattığını unutarak  sessizce“ Umut 1 şu anda karşımızda ü üç tane yaratık var uzun boylular, kulakları da çok uzun, belli belirsiz bir burunları var, ayak parmakları yok, el parmakları ise bir tane ve en önemlisi ağızları yok “diye anons etti. Beşi de donup kalmıştı. Ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Tuncay, yanındakileri“sakın ters bir hareket yapmayın “diye uyardı. Yaratıklardan bir tanesinden “hoş gel-di-niz dün-ya-lı-lar “diye bir ses geldi. Esat “Bunlar konuşuyor ya “dedi sessizce… Yaratık duymuştu. “Evet konuşuyoruz şaşırdın değil mi ?“dedi. Esat hiç bir şey diyemedi. Yaratık “ Biz de konuşma görevini ağız değil beyin yapar “dedi. Esat “vay be beyinleri varmış “dedi. Tuncay “Esat sanırım sussan iyi olacak “diye uyardı. Murat “İyi de bunlar bizim dilimizi konuşuyorlar baksanıza “dedi. Esat “Demek ki uzaylılarda bizim dilimizi konuşuyorlarmış “diye karşılık verdi. Yaratık:

__ Bizde ki konuşma mekanizması çok gelişmiştir hangi dil olursa olsun onu algılayıp anında konuşabiliriz “dedi. Esat “Ne güzel ya! Yabacı dil kursuna dahi gerek yok” dedi. Murat “Esat şu çeneni kapatır mısın artık “diye sert çıktı. Yaratık:

__Biz sizleri tanıyoruz yüzlerce yıldır gezegeninize gelip gidiyoruz. Bizden korkmanıza gerek yok biz dostuz aksi olsaydı dünyayı da sizi de çoktan yok ederdik dedi. Esat “Teşekkürler hayatımızı bağışladınız “dedi. Murat “e canım hep siz gelecek değilsiniz ya biraz da biz gelelim “dedi. Esat Tabi ya iade-i ziyaret “diye takıldı. Tuncay “Arkadaşlar lütfen susun da ne istediklerini öğrenelim “dedi. Yaratık:

__ Siz gelmediniz biz sizi getirdik buraya, bizim gezegenin özel bir yapısı olduğundan belli bir mesafeye gelmeden gözükmez. Biz sizlerle iyi bir ilişki kurmak, size yardım etmek istiyoruz ne de olsa bu yolculuklarda yenisiniz ve teknolojiniz de yeterli değil dedi. Tuncay “Ne gibi yardımlar yapabilir siniz? “diye sordu. Yaratık “Size zaman da yolculuk yapabileceğiniz bir cihaz, bir ışınlama sistemi, güçlü bir teleskop sistemi, güçlü bir kalkan sistemi, silah sistemi ve çok güçlü bir radar sistemi verebiliriz “dedi. Esat “Neyin karşılığında “diye sordu. Yaratık “Dostluğun “diye karşılık verdi. Tuncay “Kalkan ve silahın gelişmişine ihtiyacımızın olduğunu sanmıyorum “dedi. Yaratık “Siz uzayı tanımıyorsunuz, uzay göründüğü kadar masum değil buradan çıkışta dahi bir tehlikeyle karşılaşabilirsiniz “dedi.