• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/izciyim_net@izciyim.net
  • https://twitter.com/izciyimnet
  • https://www.instagram.com/izciyim_net/
SAAT
TAKVİM
HAVA DURUMU
DÖVİZ BİLGİLERİ
AlışSatış
Dolar35.556635.6991
Euro37.084937.2335
ZİYARET BİLGİLERİ
Aktif Ziyaretçi20
Bugün Toplam101
Toplam Ziyaret126012

 

              İZCİYİM  NET             

HERŞEYDEN BİR HABER

         Youtube   Tumblr    Blogger     Pinterest     Linkedin  

 

sevdam yıldızlar 1. bölüm

SEVDAM YILDIZLAR

1.BÖLÜM

 

 Tuncay heyecanla:
__ Çocuklar acele edin, okulun açılışına geç kalıyoruz. diye seslendi. Murat gayet sakin ve alaycı bir tavırla:
__ Acelen ne ki törene bir kaç gün gecikme ile gideriz herhalde dedi. Çiğdem’e bakarak; Çiğdem:
__ Öff amma sıktınız ha az kaldı, sabredin diye sitem etti. Murat:
__ Yarın gideriz dedik ya canım diyerek Çiğdem’in damarına basmaya devam etti. Çiğdem:” Öff Muraaaat “diye ters ters baktı. Sonra:” Hazırım işte buyrun gidelim  dedi. Tuncay:
__ Nihayet… Selçuk, Aslı sizde geliyorsunuz değil mi? diye sordu. Selçuk:
__ Dayıcığım  ben geliyorum ama Aslı’nın başka işleri var galiba dedi. Aslı:
__ Dayı şuna bir şey söyle sussun yoksa ben susturacağım  diye bağırdı. Tuncay :
__ Tamam tamam hadi gidelim geç kalıyoruz zaten diye uyardı. Murat:
__ Tuncay, arabayı sen kullansana dedi. Tuncay “ peki “ diye cevap verdi. Birden Çiğdem atıldı:
__ İsterseniz ben kullanayım. Hepsi birden “ amaaaan ! “ diye haykırdılar. Çiğdem : “hıh  siz ne anlarsınız araba kullanmaktan” diye omuz silkti. Murat:
__ Sen bu arabayı 2000’li yılların takaları sandın galiba diye takıldı. Çiğdem kırgın bir şekilde:
__ Aman tamam ya sizin olsun arabanız dedi. Tuncay:
__ Hadi çocuklar, siz arkaya oturun Çiğdem teyzenizle diye güldü. bu söz üzerine hepsi birden gülüştü. Çiğdem bunun üzerine iyice çıldırdı. “Tuncaaaaay “ diye haykırdı. Tuncay :
__ Tamam tamam şaka be. Sende hiç şakadan anlamıyorsun. Çiğdem:
__ Böyle şaka mı olur? diye sitem etti. Aslı :
__ Dayı ne uğraşıyorsunuz Çiğdem ablamla, bende şimdi senin meseleyi söyleyeyim mi? dedi. Tuncay öksürüklere boğuldu. Çiğdem: “ Ne meselesi imiş bu ? “ diye sordu. Tuncay tehdit eder bir şekilde :
__ Bana bak çeneni kapa, şimdi sırası değil, sırası gelince ben söyleyeceğim zaten diye uyardı. Çiğdem” Hayrola Aslı, söyle şu meseleyi sana bir elbise” dedi. Aslı” Dayı bak elbise veriyorlar,sen ne veriyorsun” diye sordu. Tuncay “ O çeneni açacak olursan görürsün ne verdiğimi “diye tehdit etti. Murat” Bak ben de merak ettim şimdi, Tuncay bir şey mi var?” diye sordu. Tuncay iyice sıkıldı “yok yok birşey sonra konuşuruz” diye cevap verdi.  Selçuk bir anda “ dayım nişanlanacak” deyiverdi. Tuncay kızmıştı. “Gel buraya ufaklık “ diye üstüne atıldı. Aslı “ dayı araba! ” diye uyardı. Çiğdem şaşkınlıkla: “Nee nişanlanıyor mu? “ diye bağırdı. Aslı: “evet bizim komşu kızı ile “ dedi.  Murat “ Sen şaşırdın mı dostum? “diye hayretini bildirdi. Tuncay iyice kızmıştı.
__ Evet şaşırdım. Bu konuyu kapatın, size söyledim. sonra konuşuruz dedi. Çiğdem:
__ Kız güzel mi bari damat bey diye takıldı. Tuncay “ çiğdeeem “ diye haykırarak frene bastı. Araba durdu. “susuyor musunuz? Yoksa susmuyor musunuz? “ diye uyardı. Murat işaret parmağını dudağına götürerek "şişt  susun “ diye işaret etti. Çiğdem “Canım sende hiç şakadan anlamıyorsun “ dedi. Tuncay:
__ Ufaklık beğendin mi yaptığını, seni ceza olarak teyzenlere  göndereceğim diye korkuttu. Selçuk “Dayıcığım lütfen affet “ diye sitem etti. Tuncay:
__ Bunu sonra konuşuruz ufaklık; Eveet okula geldik çabuk koşun açılış başlamış olmalı ortalıklarda kimse gözükmüyor dedi. Hepsi birden okula doğru koştular, yavaşça salona girdiler. Tuncay” Tören başlamış şuraya oturalım” dedi. oradakilerden biri “  Nerede kaldınız arkadaşlar Allah’tan tören yeni başladı “dedi. Tuncay : “ ancak gelebildik “ diye cevap verdi. Bu esnada sunucu :
__Şimdi konuşma yapmak üzere okulumuz müdürü prof. Dr. Zeki ÇUBUK beyi davet ediyoruz. diye anons yaptı. Müdür alkışlarla sahneye çıktı. Mikrofona iki kere vurdu. “tık tık “ Sonra konuşmasına başladı:
__ Değerli misafirler, sevgili öğretim görevlisi arkadaşlar ve sevgili öğrenciler,okulumuzun 2169-2170 öğretim yılı açılış törenine hoş geldiniz.( Salonda alkış sesleri yükseldi. ) Bildiğiniz gibi dünya, büyük bir savaştan çıktı. Dünyada açlık, sefalet kol gezmekte, bununla da kalmıyor salgın hastalıklar insanlığı tehdit ediyor. Savaşa katılan, katılmayan bütün ülkeleri az ya da çok etkileyen ve 4. dünya savaşı diye nitelendirebileceğimiz bu savaştan sonra yaraları sarmak elbette kolay olmayacaktır. Yaralar, sarılacaktır sarılmasına da insanların çektiği acıların hele de çocukların ızdırabının son bulması imkansızdır. Evet Türkiye bu savaşa katılmadı, katılması da imkansızdı. Her ne kadar BM ve Nato Türkiye’nin bu savaşa katılması için zorlasa da Türkiye’nin kararlı tutumu bu savaşa girmememizi sağladı. 3. dünya  savaşının ardından bu savaşı kaldırmamız zaten imkansızdı. Türkiye  aslında yıllardır Atatürk’ün “yurtta sulh cihanda sulh “ ilkesini benimseyerek hep barış içinde yaşamayı hedeflemiş ancak elde olmayan sebepler Türkiye’yi  3 .dünya savaşına  girmesine engel olamamıştır. Dileriz bir daha savaşlara maruz kalmaz dünyamız…(alkış sesleri yükseldi salonda) Sevgili gençler, dünyada teknolojinin ilerlemesi ile güçlü devlet olarak nitelendirilen devletler zayıf diyebileceğimiz devletler üzerinde güçlerini göstermek aynı zamanda silahlarını denemek maksadı ile yüzyıllardır insanların canlarını yakmışlar, dünya barışına büyük zarar vermişler, dünyanın iklimini altüst edip dünyayı yaşanmaz hale getirmişlerdir. Artık insanların ve dünyanın gerçeği görerek; dünyayı dostça paylaşmayı, teknolojiyi güzel amaçlar için kullanmayı dünya ve insanlık için silahsızlanmayı başarabilmelidirler. (salonda alkış sesleri yükseldi) Arkadaşlar, teknoloji güzel amaçlar için kullanıldığı takdirde ne kadar  faydalı olduğu bir gerçektir. Bu amaçla Türkiye’mizde 2095 yılında kurulan teknoloji ve astronomi üniversitesi bu güne kadar birçok ilmi çalışmalara imza atmış birçok başarılar elde etmiş ve edecektir de…
      Gençler, bu ülke için, dünya için, insanlık için çalışın … Barış hayatınızın ölçüsü olsun. Saygılar sunuyorum. diyerek kürsüden uzaklaştı. Salonu yeniden daha da kuvvetli bir şekilde alkış sesi kapladı. Sunucu: “evet sayın misafirler değerli konuşmaları için müdürümüze teşekkür ediyoruz. Şimdi kokteyl zamanı, iyi eğlenceler “ diyerek kürsüden indi. İçeriyi müzik sesi sarmıştı. Çiğdem :
__ Hey millet! Dinleyin. Tuncay Ni-şan-la-nı-yor. diye bağırdı. Salonun içi “ heyy” diye inledi. Tuncay Çiğdem’e bakarak: “bunun hesabını sorarım sana” diye işaret etti. Sıra ile Tuncay’ı tebriğe başladılar.

 

__Tebrikler Tuncay
__ Tebrikler!
__ Dilerim mutlu olursun
__ Tebrikler dostum
__ Acelen ne idi. kovalayan mı vardı.
      Tuncay iyice sıkılmıştı. Hiç birine cevap vermiyor zora ki gülümsüyordu . Selçuk’u ensesinden yakaladı. Kulağına eğilerek “ Sen bittin oğlum “ diye uyardı. Selçuk :
__ Dayı ben ne yaptım şimdi diye sordu. Çiğdem: “ Çocuğu bırak Tuncay “ diye araya girdi. İçlerinden biri : “ Arkadaşlar tutun bacaklarından kaldırın “ diye bağırdı. Hep birlikte Tuncay’ı tutup havaya atmaya başladılar. “ya ya ya şa şa şa damat damat çok yaşa” Tuncay “indirin beni “ diye bağırıyordu. Sonunda yavaşça indirdiler. Tuncay “oh be ! “diyerek derin bir nefes aldı. Murat :
__ Dostum ne oluyorsun kutluyoruz işte, bak yakında dünya evine gireceksin dedi. Tuncay:
__ Saçmalama Murat, benim dünya evine falan girmeye niyetim yok. biliyorsun ki ben uzayla, yıldızlarla evliyim diye karşılık verdi. Murat:
__ Dalga mı geçiyorsun, o zaman neden nişanlanıyorsun ? diye sordu. Tuncay:
__ Sonra anlatırım çıkalım lütfen iyice sıkıldım dedi. Murat’tan kurtuluş yoktu:
__Bana bak yoksa aranızda bir şey mi oldu? diye sordu. Tuncay :
__ yok, yok be abi olur mu öyle şey dedi. Murat :
__ o yok, bu yok ne var canım; o zaman bu nişan meselesi ne? senin evlenemem lafları bu kaçamak ne ?
__ Dostum söz, sana anlatacağım ama biraz sabret dedi. Bu arada Elif :
__ Kız Sedef bu kalabalık ne? diye sordu. Sedef :
__ Duymadın mı? diye cevap verdi. Elif tekrar “ neyi? “diye sordu. Sedef “Tuncay’ı “ dedi. Elif heyecanla “Ne olmuş Tuncay’a ?“ diye sordu. Sedef:
__ Tuncay nişanlanıyormuş. diye cevap verdi. Elif o an donmuştu sanki “demek nişanlanıyor”diye mırıldandı. Sedef “Ne o üzüldün mü? “diye takıldı Elif  utandı “ yok canım ne üzüleceğim “dedi. Sedef’in yanından ayrılarak Tuncay’ın yanına geldi. “Tuncay kutlarım” dedi. Tuncay “sağol “diye karşılık verdi. Elif “görüşürüz” diyerek hızla uzaklaştı. Murat :
__ Ne o bir şey mi var? diye sordu. Tuncay:
­­__ yok,yok bir şey lütfen gidelim artık. dedi. Murat:
__ tamam tamam gidelim dedi. Sonra dönerek “ Çiğdem, Aslı, Selçuk hadi gidiyoruz “diye seslendi. Çiğdem “ben gelmiyorum “dedi. “neden? “diye sordu Murat, Çiğdem:
__ Canım nedeni var mı? Bu beni öldürür diye Tuncay ı işaret etti. Tuncay :
__ Olan oldu hadi yürü de gidelim dedi. Çiğdem :
__Bak bir şey  yaparsan karışmam dedi. Tuncay:
__ Yürü dedim sana şimdi ayağımın altına alırım diye sert çıktı. dışarı çıktılar. Tuncay,  Murat’a “dostum sen kullan arabayı”dedi. Murat “peki”diye cevap verdi. Arabanın hafif bir sesinden başka çıt yoktu. Herkes susmuş,birbirlerini süzüyorlardı .Sessizliği Selçuk bozdu “ dayı” diye seslendi. Tuncay “ne var “diye cevap verdi. “hiiiç “diyebildi Selçuk; Tuncay’ın öfkesinin geçmediğini anlamıştı. Tuncay bir daha sormadı .Çiğdem ile Aslı göz göze geldiler. Birbirlerine bakarak gülüştüler. Tuncay arkaya baktı. İkisi de birden sustu. Tuncay “iyisiniz değil mi ? “ dedi imalı bir şekilde;  “iyiyiz dayı “dedi sadece Aslı …
      Murat : “Çiğdem geldik”dedi. Çiğdem arabadan inerken “özür dilerim Tuncay “dedi masumane bir şekilde ve evine doğru yürümeye başladı. Tuncay arkasından seslendi. “ özürün kabul edildi.” Çiğdem çocuk gibi sevindi. “teşekkürler “diye bağırdı. Tuncay’ın evine gelmişlerdi. Tuncay, Aslı ve Selçuk’a :
__Çocuklar siz gidin ben az sonra gelirim dedi. Aslı “tamam dayı” diye cevap verdi. İkisi de  “iyi geceler Murat Abi” diyerek uzaklaştılar. Murat “sen nereye gidiyorsun” diye sordu. Tuncay “konuşabilir miyiz vaktin var mı ? “ diye sorusuna soru ile karşılık verdi. Murat “ elbette, evet anlat bakalım seni dinliyorum.”  dedi. Tuncay:
__ Annem, annem çok rahatsız ve beni çok sever, nişanlanacağım kızı da; illa da “o kızla evlen, evlen ki mürüvvetini göreyim “ diyor. Ben de kıramadım  kıramazdım. Murat :
__ Dostum bu zamanda olur mu böyle şeyler annenle konuşsana. Tuncay”Nasıl yaparım 3-5 ay ömrü kalmış birine bunu” dedi.  Murat:
__ Kızla konuştun mu? Tuncay “Denemedim bile sonuçta annem üzülecek” dedi. Murat :
__ Saçmalama Tuncay, bir şekilde ikisinden biriyle ve hatta ikisiyle de  konuşman  gerek, tamam annendir senin mutlu olmanı istiyor,  ama sen, senin mutluluğunun  bu evlilikte olmadığını anlatmalısın. en azından kızla konuşup bu evliliğin olamayacağını belirtmelisin. Tuncay:
__ Haklı olabilirsin annemle konuşamasam dahi O’na söyleyebilirim. Murat:
__ Tabi ya senin mutlu olduğunu görünce annende   mutlu olacaktır. Tuncay:
__ Tamam dostum sana iyi geceler teşekkür ederim dinlediğin için. Murat :
__ Dostum, dostum diye boşa hitap etmiyoruz değil mi? Tuncay:
__ Haklısın, iyi geceler diyerek ayrıldı  Murat’ın yanından… Murat’ta arabayla hızla uzaklaştı. Tuncay yavaş yavaş  yürüdü. Bahçedeki koltuğa oturdu yıldızlara baktı baktı. Kendi kendine “bir gün, bir gün sizlerle kavuşacağım hiç de zor değil aslında “diye mırıldandı. Sonra gözleri daldı gitti. “Neden zor olsun ki ? teknoloji nereden nereye geldi. 3. güneş sistemi bulundu .Uzaydan gelen ufolardan birçoğu  görüntülendi. Bir kısmı yakalandı fakat aniden ortadan kayboldular. Onlar geldiyse bizde gideriz. Gittik de; nitekim 1969 yılında aya çıktı insanlar, 2048 de Mars’a gidildi. Neden uzay yolculuğu yapılıp yeni yerlere gidilmesin ? tıpkı 1980’ li yılların filmi uzay yolunda olduğu gibi “ Tuncay bu düşüncelerde gezerken birden omzunda bir el hissetti korkuyla irkildi. Kapıcıydı bu ,Tuncay’a:
__ Oğlum ne ararsın gecenin bu vaktinde, çık dairene bak annen fenalaşmış bugün yine dedi. Tuncay “annem mi?” diye fırladı. Merdivenlerden hızla çıktı. Kapıyı çaldı. Kapıyı Deniz açmıştı. Tuncay heyecanlandı: “ Annem, anneme bir şey mi oldu ? “ diye sordu. Deniz “ Merak etme Şennur teyze iyi şu anda uyuyor.” dedi. Tuncay hızla odaya doğru gitti. Kapıyı açtı. Odaya girerek annesinin yanına diz çöktü. Şennur hanımın saçlarını okşayarak “canım annem “diye mırıldandı. sonra Deniz’e dönerek :” Çocuklar uyudu mu?” diye sordu. Deniz “evet” diye cevap verdi. Tuncay “hadi çok geç oldu git sen artık “ dedi. Deniz :
__ Bu gece buradayım annemlerin haberi var. diye cevap verdi. Tuncay’ın aklına  Murat’ın sözleri geldi bir an “Kızla konuş “ “evet konuşmalıyım “diye mırıldandı. Deniz’e dönerek “Deniz “diye seslendi. Deniz : “evet bir şey mi var? “diye  cevap verdi. Tuncay “ Seninle konuşabilir miyiz? “ diye sordu. Deniz “elbette, konuşalım “diye cevap verdi. Tuncay  “şeyy nasıl başlasam bilemiyorum “dedi heyecanla ; “Bak Deniz, güzelsin hanım hanımcık tam annemin aradığı bir kızsın “ durakladı “yalnız ….” Deniz araya girdi “evet yalnız, senin aradığın bir kız değilim değil mi? “Tuncay ne diyeceğini şaşırmıştı “Yok hayır öyle değil yanlış anlama ,biliyorsun bu sene okulum bitiyor ve hedeflerim var bu hedefler içinde evlilik çok erken benim için ama bunu anneme anlatamıyorum şeyy “Deniz sözünü kesti “anladım tamam yorma kendini benimle evlenmeyi istemiyorsun “ Tuncay :
__ Seninle ilgisi yok, geleceğimi kendim çizmeliyim hedeflerime ulaşmalıyım. Ulaşamasam da uğraşmalıyım . Ben böyle mutlu olabilirim bu yüzden evlilik şu an için bana engel olur Ne olur anla beni “dedi. Deniz “Ne yapmamı istiyorsun? diye sordu. Tuncay “annemi ikna edebilir misin?”dedi. Deniz “Nasıl “diye sordu. Tuncay çaresiz bir şekilde “bilemiyorum.”dedi. “ama bir şekilde ikna etmelisin annemi, O’nu üzmek istemiyorum ama kendimi, hedeflerimi de düşünmeliyim.” Diye karşılık verdi. Deniz “tamam bir şeyler yaparım.” dedi. Tuncay’ın annesi bütün bu konuşulanları duymuştu .Üzülmüştü ama oğluna da hak vermiyor değildi. “ haklısın oğlum “dedi içinden.” Hayat O’nun hayatı ben zaten ömrümü tükettim .O’nu istemediği bir evliliğe zorlayarak O’nun ömrünün sonuna kadar mutsuz olmasını sağlayabilirim. Üstelik hedefleri de  O’nun için çok önemli bunca okulu da boşa okumuş olacak “ Şennur hanımın gözlerinden iki damla yaş süzüldü “Oğlum sen yeter ki mutlu ol “dedi kendi kendine… Tuncay odadan çıkmıştı. Çalışma odasına gitti .Balkon kapısını açtı. Kocaman bir teleskop vardı balkonda; örtüsünü açtı. Sonra uzun uzun baktı “ah yıldızlar bugün bu teleskopla sizi buradan seyrediyorum ama bir gün sizlerle kucaklaşacağım” diye mırıldandı. Bu arada Deniz, Şennur hanımın üstünü örtüyordu. Şennur hanımın uyanmış olduğunu gördü. “uyandınız mı? “ diye sordu. “Evet “diye karşılık verdi Şennur hanım… Deniz “nasıl hissediyorsunuz kendinizi? “diye sordu. Şennur hanım üzgün bir şekilde “iyi kızım iyi “ dedi. “biraz bekleyin çorba getireyim “ dedi Deniz.”yok kızım canım istemiyor “diye müdahale etti Şennur hanım. Deniz “ Olur mu öyle şey yemelisiniz “diye ısrar etti. Şennur hanım “yok kızım hele gel otur yanıma “diyerek yanındaki koltuğu işaret etti. Deniz oturdu. Şennur hanım Deniz’in elini tutarak “Kızım yavrum benim “dedi. Deniz “Şennur anne! “diyerek bir şeyler söylemek istediği imasında bulundu. Şennur hanım” evet kızım “diye cevap verdi. Deniz sıkılmıştı “yok bir şey “dedi. Şennur hanım “ne o bir şey mi söyleyecektin kızım “diye sordu. Deniz “yok,yok bir şey “dedi tekrar. Şennur hanım ısrar etti. “hadi söyle söyle “ Deniz  heyecanla :
__Şennur anne, sana bir şey söyleyeceğim ama ne olur darılma bana  dedi. Şennur hanım “İyi söyle seni dinliyorum kızım “diye karşılık verdi. Deniz yine heyecanla:

 

 __Tuncay iyi biri, yakışıklı ama ben başkasını seviyorum onun için size iyi bir gelin, Tuncay’a da iyi bir eş olamam. Şennur hanımın suratı asıldı bunu Deniz’in neden söylediğini biliyordu.
__Kızım yorma kendini, benim macera düşkünü oğlumun sana az önce  söylediklerini duydum. Onun için bana böyle şeyler söylemene gerek yok diyerek Deniz’in boynuna sarıldı. Deniz “anne üzgünüm “dedi. Şennur hanım “Asıl ben üzgünüm seni üzdüğüm, senin ve oğlumun hayatını böylesine etkilediğim için “diye cevap verdi. Deniz, Şennur hanımın iki yanağına da öpücük kondurarak “Sen benim daima annem olacaksın “dedi. “sen de benim kızım olacaksın “diyerek Şennur hanım da Deniz’i öptü. Sonra “bunu benim deli oğlana söyle de rahatlasın “dedi. Tuncay yıldızlarda kaybolmuştu sanki; Deniz’in yanına geldiğini fark etmedi bile. Deniz “Tuncay Tuncaay “diye seslendi. Tuncay arkasını döndü.” Sen miydin ? “diye sordu. “evet pek memnun olmadın herhalde “ diye cevap verdi Deniz… Tuncay “Olur mu canım “dedi. Deniz “öyle öyle pek memnun olmadın “durakladı “şeyy annenle konuştum “dedi. Tuncay heyecanlanmıştı “konuştun mu? diye sordu. Deniz “evet konuştum “dedi. Tuncay “ee ne oldu “diye sordu. Deniz “çok üzüldü ve O’na hakkımı helal etmem” dedi. Tuncay kafasını yere eğdi. üzülmüştü her şey tatlılıkla olsun istiyordu. Deniz “sustun, ne yapmayı düşünüyorsun “diye sordu. “bilemiyorum “diye cevap verdi Tuncay, sonra :
__Annemi üzmeden bu işi halletmeyi düşünmüştüm şimdi bilemiyorum ne yapacağımı belki birde ben konuşmayı denerim .nasıl olsa niyetimi öğrendi “dedi .Deniz birden gülmeye başladı kahkahalarla gülüyordu. Tuncay şaşırmıştı “herhalde bu olanlardan sonra sinir krizi geçiriyor “diye düşündü. Deniz’in omzundan sarsarak “ Deniz, Deniz iyi misin? “ diye sordu.
 
 
1.BÖLÜMÜN SONU