ÖNCEKİ SONRAKİ
Onlar varsa hayat güzel (1)
Yaşlı idi Selim bey çok hem de pek çok yorgun
Yıpranmış sanıyor kendisini yüzü solgun
Hafif uzun boyda idi ağarmış saçları
Alırdı eline bastonunu, yetmiyordu çünkü O na ayakları
Kızının yanında kalıyordu
Torununu avutup odasında otururdu
Gece gündüz uyumaz her an düşünüp durur
'Ne olacak benim sonum 'der off çeker dururdu
Ağlardı kimi zaman geçmişi hatırlarken
Silinmezdi o geçmiş bir an olsun zihninden
Nasıl silinirdi ki mümkün mü ki bu
Fakat geleceğe de bakmalıydı geçmişi unutmazken
Hayat denen senaryoda rol almıştı
Hem kötü hem de iyi günler yaşamıştı
Sevmişti sevilmişti nice tecrübeler edinmişti
Şimdi ise kendi kendine kapanıp kalmıştı
Albüm elinden düşmüyor bakıp bakıp ağlıyor şimdi
'Ahh yıllar 'deyip iç çekip o günleri anıyor şimdi
Kimse kalmadı eski dostlardan çoğu rahmetli oldu
kimisi ise nerde ne yapar hep kayıp oldu
Arif bey o da yaşlı o da yorgun idi
Huzur evi adı verilen dört duvar arasında kalıyor şimdi
Hüzün dolu acıyla bakıyor hayata
Sıkılmıştı artık bu çaresizlik evnden çareler arıyor şimdi
Besleyip büyüttğü giymeyip giydirdiği çocukları
Üzerlerine titrediği okuttuğu adam ettiği çocukları
Artık unutmuşlardı Onu
Artık unutmuşlardı tüm bunları
Bekir beyde yaşlı idi fakat ruhu gençti
Hayattan tat alıyor imidini kesmiyor
Kendi ayakları üzerlerinde duruyor
Küçük birde evi vardı küçüktü ama
Kendisi sığıyordu ya yeterdi Ona
Her sabah erken kalkar koşardı yavaş yavaş
Sağlıklı idi vücudu kendisi de pek babacan pek hoş
Kendisine işler bulur oturmaz hiç boş
Koş Bekir koş durma koş
diye seslenirlerdi kasabanın ahalisi 'durma koş'
Düşünürdü ki hep 'çalışmayan bir ansan
Düşmanın maskarası olurmuş her an
Dostunun ise yüz karası
Onun için durma çalış spor yap
belki geçer yürek yarası
Onun için dir ki asla kendini koyvermedi
Ümitle yaşadı düşmanını güldürmedi
Dünya onunla değil o dünya ile kafa buldu
Bekir di o Bekir bey gençti dinçti