• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/izciyim_net@izciyim.net
  • https://twitter.com/izciyimnet
  • https://www.instagram.com/izciyim_net/
SAAT
TAKVİM
HAVA DURUMU
DÖVİZ BİLGİLERİ
AlışSatış
Dolar35.556635.6991
Euro37.084937.2335
ZİYARET BİLGİLERİ
Aktif Ziyaretçi26
Bugün Toplam33
Toplam Ziyaret125944

 

              İZCİYİM  NET             

HERŞEYDEN BİR HABER

         Youtube   Tumblr    Blogger     Pinterest     Linkedin  

 

İSTİKLAL MARŞI VE MEHMET AKİF ERSOY

İSTİKLAL MARŞI

İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULÜ (12 MART 1921)

Osmanlı Devleti'nde Milliyetçilik anlayışı olmadığından dolayı tarih boyunca Osmanlı Devleti'nin Milli bir Marşı olmamıştır. Nerdeyse 600 yıl kadar hüküm sürmüş olan büyük bir devletin Milli Marşının olmamasına rağmen, Avrupa'da yeni kurulan devletlerin bile Milli Marşlarının olması Osmanlı Devleti'nde Milliyetçilik anlayışının olmadığının bir göstergesidir.
23 Nisan 1920 tarihinde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasından hemen sonra Milli Eğitim Bakanlığı, İstiklal Savaşı’nın anlam ve önemini belirtecek ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsızlığının sembolü olacak milli bir marşının olması gerektiğini anlamış ve bu sebepten dolayı çalışmalar yapmaya başlamıştır. 1921 yılının başında bir yarışma açılmasına karar verilmiştir. Yarışma sonucunda toplanan şiirlerden en güzeli Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Milli Marşı olarak kabul edilecektir. Ayrıca yarışmanın sonucunda kazanan şahsa o dönemin şartlarında gerçekten çok büyük bir meblağ olan 500 Tl civarında bir para ödülü verileceği bildirilmiştir.
Ülke içerisine duyurular yapılmış, toplumun her kesimine bu yarışmanın duyurulması sağlanmaya çalışılmış ve katılımın hat safhada olması konusunda gerekli önlemlerin alınması başlatılmıştır. Ülkemizin işgal altında olduğu, kısıtlı iletişim imkânları ile ancak duyurulabilen bir ortamda, Kurtuluş Mücadelesinde harap ve bitap düşmüş, okuma yazma oranının çok düşük seviyelerde olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Halkının bu yarışmaya katılımının düşük olacağı beklenmiştir. Nitekim de öyle olmuştur. Yarışmaya katılacaklara 6 ay gibi uzun bir süre tanınmasına rağmen düzenlenen bu yarışmaya ancak 724 adet şiir aday olmuştur.
Dönemdeki ismi ile Maarif Vekaleti (Milli Eğitim Bakanlığı) bu şiirleri değerlendirmek için bir komisyon oluşturmuştur. Yarışmaya katılan 724 şiir teker teker okunmuş ve içlerinden 6 adet şiir elemeyi geçip Meclis Matbaası tarafından bastırılıp milletvekillerine dağıtılmıştır.
Dönemin Milletvekillerinden Mehmet Akif Ersoy yarışmada para ödülü olduğundan dolayı yarışmaya katılmak istememiştir. Dönemim bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver Bey Ankara’da yaşayan Mehmet Akif Ersoy’a 5 Şubat tarihinde para konusunun çözümlenebileceğini, endişe edilmemesi gerektiğini ve yarışmaya mutlaka kendisinin de katılması gerektiğine dair bir mektup yazmıştır. Bunun üzerine Mehmet Akif Ersoy "Ben mebusum, müsabakaya katılmam. Ayrıca çok istiyorsanız da bir şiir yazıp size veririm" diyerek para konusundaki hassaslığını bildirmiş ve evinde bir şiir yazarak “Kahraman ordumuza" ithaf ettiği şiiri, Maarif Vekaleti' ne teslim etmiştir. Çok beğenilen bu şiir seçilen 6 şiire ilave olarak yarışmaya katılmıştır.
Yapılan oylamalar sonucunda yarışma sonuçlanmış, en beğenilen ve anlamlı şiir olarak Maarif Vekil Hamdullah Suphi Bey tarafından büyük bir coşku ile okunan Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı şiir büyük tezahürat ve alkışlar eşliğinde, oybirliği ile yarışmanın birincisi olarak 12 Mart 1921 tarihinde seçilmiştir.
İstiklal Marşı olarak kabul edilen bu şiir Meclis kürsüsünde birkaç kez daha okunmuştur. Yazılan bu güzel ve anlamlı şiirden etkilenen bütün milletvekilleri ayakta heyecanla yeni marşımızı dinlemişlerdir. Aradan bir kaç gün geçmesinden sonra Meclis yetkilileri yarışmanın birincisine verilmesi icap eden para ödülünü vermek üzere Mehmet Akif Ersoy'a gitmişlerdir. Mehmet Akif Ersoy bir kez daha böyle bir parayı asla kabul edemeyeceğini "Ben müsabakaya girmedim. Bu para benim hakkım değildir ve bana aitte olamaz" sözleri ile tekrar ifade etmiştir. Meclis yetkilileri ise ısrarlarını sürdürerek "Bu parayı devletimizin kasamızda tutamayız. Lütfen siz alın, isterseniz bir yere bağışlarsınız" diyerek yarışma ödülünü Mehmet Akif Ersoy'a teslim etmişlerdir. Mehmet Akif Ersoy bunun üzerine yarışmadan kazandığı ödülü hastanede yatmakta olan gazilerimize bağışlamıştır.

İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehrene ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.
Garb'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
''Medeniyet!'' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri ''toprak!'' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli:
Değmesin ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli;
Bu ezanlar -- ki şehadetleri dinin temeli --
Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -- varsa -- taşım;
Her cerihamda, İlahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım!
O zaman yükselerek Arş'a değer, belki, başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.

 

Mehmet Akif ERSOY
525 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın